30 Mart 2012 Cuma


HAYATIN ANLAMI MI?

Bu şehrin en güzel çiçeklerini toplayıp yollarına sermek istediğim insan… Hayatın anlamını seninle bulmalıyım. Bütün karanlık gecelerini ben aydınlatmalıyım. Gözlerinden akan yaşları biriktirmeliyim. Biriktirmeliyim ki sevdamız her anıldığında daha da hayat versin, can olsun sevdamıza. Senin o sıcacık yüreğinden uçurtmalar yaptım geleceğe. Rüzgar estikçe her diyara senin o mükemmelliğini anlatsın diye. Aldığım her nefese ismini işledim ben. Ama yinede adını yazmaya korkuyorum geceye. O ıssız karanlık sokak aralarında kaybolma diye. Seni “sen” olduğun için sevdim ben. Bil ki canım sevgilim gözlerine doğan her güneşe SENİ SEVİYORUM diye haykıracağım ben. Karanlığa inat senin gözlerinle aydınlatacağım günümü. Sevmek hayatın en güzel duygusu… ve sen bana hayat veren insan… bulmacalarda çıksa hayatın anlamı diye direk adını yazarım ben. Sen varsın her yerimde. Neden mi? Baktığım yer yerde gözlerin gülümsüyorsa bana, ismini duyduğum her an içimde sevgiler büyüyorsa, seninle geçen her saniye hüznü rafa kaldırıyorsa başka bir açıklama bulabilir misin buna? Gülüşlerimin sebebi varlığın, mutluluklarım senin nefes alışınla varlar. Damarlarımda dolaşan kan gibi akıyorsun tüm hücrelerime sevgini katarak. Sen benim hayatımın anlamısın. Seni çok seviyorum…

19 Mart 2012 Pazartesi


MAZİMİN ANLAMI

Geçmişimin en buruşuk yerlerinde saklısın. Sırılsıklam olmuş mazimde askıya alınmış gençliğimsin şimdi. Bana ettiğin sitemler haddini aştı artık. Ve tebrik ederim gözlerimin yaşı yüreğime de bulaştı. Bugünümde vardın evet ama yarınımda kalacak mısın ki? Kalsan bile sen hep o’na takılı kalacaksın. Kabul edemeyen hırçın benliğin, bak artık ben kabul ettim her şeyi. Artık sen haklı ben haklı ile başlamayacak cümlelerim. Artık sevilen ve seven var yalnızca. İstedim ki ömür hikayeme seni de katayım büyüteyim. Ama sen şuan dünümün en uçsuz bucaksın yerindesin. Mazimin en tozlu kitap raflarında yer arıyorsun kendine. Anladım ki hiçbir suçu olmayan suçsuz gibi görünenlerde suç işleyebiliyormuş. Seven ve sevilenden oluşan oyunun perdeleri açılmış ve kapanmış bile. Ben seven sen sevilen… hep böyle oynanmış bu. Sen hep başkasının bedeninde hayat bulduğuna inanırken ben senin tek bir sözüne inanarak yanına gelip ömür boyu seninle kalacağıma dair söz veren sevgi perisi olmuşum. Sesini sesime, gözlerini gözlerime, yüreğini yüreğime kilitleyebilseydim bizden mutlusu olmazdı bu dünyada. Oysa şimdi geleceğimin en olmaz yerindesin. Seninle olmak yüreğimdeki yangını geçirseydi hemen döner sarılırdım boynuna. Mümkünatı yok ama. Sana söyleyeceğim tüm sözleri çıkardım ben lügatımdan. Sen bir başkasına takılı kalmışken önemi yok hiçbir şeyin.  Ömrümü temize çektim ben artık. Özür dilemesi gereken ben değilim biliyorum ve bu aşka kan kusuyorum…


16 Mart 2012 Cuma


SEN&ben

Sana olan aşkım edebiyat gibi sevgili. Öyle sanatlı öyle ritmik öyle ahenkli ki… sana olan aşkım her şeyden daha güzel. Sana aşık olmak gibisi yok işte.. Her yerde aradım seni bana hayat veren ab-ı hayatımsın benim. Şimdi ise suya hasret dudaklarıma değecek olan buselerin takibindeyim ben. Yağmurdan sonra nasıl toprak kokusu sararsa etrafı aşkından sonra da sen sardı  bedenimi. Artık baştan başa buram buram sen kokuyorum. Ben sen olmuşum resmen. Sen varsan cennettir bana yeryüzü yoksan cehennem. Mutluluk ve huzurun eşiti sensin dünyamda. Yoksan kederden öleyim, varsan varlığıma seni katıp büyüyeyim. Bir daha yaşayamayacağım bu zaman diliminde mantıklı olan her şeyi bir kenara atıp kaybedeyim kendimi. Bir günde milyonlarca kez düşünmeliyim seni. Aslında düşünmek fark yaratmamalı aklımdan tek saniye çıkmayacağın için.teslim oluyorum tek bakışına. Fethettin artık kalbimi.şimdi kopkoyu bir tutkuyla bağlandım sana.İşte yazılarımın özü budur aslında. Sayfama dökülenler sen denizine daldırdığım ellerimden dökülenlerdir kısaca. Şimdi daha fazla yaşamalıyım seni. Uğruna göz yaşı dökmeli, kışları yaza dönüştürmeli, seninle gülüp, seninle ağlamalıyım. Yeri geldiğinde sende kaybolmalıyım. Abartıyor muyum? Demiştim ya sana olan aşk edebiyat gibi mübalağaya da yer vardır edebiyatta. Seni her şeyiyle dolu dolu yaşamalıyım sevgilim. sen cennetimsin benim işte bu yüzden seviyorum seni yoruma ve eleştiriye gerek yok…

10 Mart 2012 Cumartesi


SOYLU DİLENCİLER

Sevgiye açız çoğu zaman. Ama yine de hep beraber verdiğimiz savaşlar var. Zaten yaşam bu savaşlardan ibaret değil mi? Kimi zaman çok sevdiklerimiz terk eder. Peki sonra gözden akan yaşların, kalplerdeki telaşların, olur olmaz serzenişlerin, son bulan gülüşlerin hesabını kim verir ki? Gidenler yara açıp gidiyor evet ama kalanlar hiç acıtmıyor mu? Bir süre sonra biz kalanlardan gitmeyi seçiyoruz ve kalpler tekrar telaşa kapılıyor. En sonunda gidecek biri kalmıyor bile. Üzülüyor üzüyor, yara alıyor yara açıyoruz. Hayat işte böyle akıp gidiyor. Bu hayatta kazanacağımız en büyük zafer kendimizi kişiliğimizi koruyabilmemiz aslında. Gidenler çoktan gitti çünkü. İsimleri bile kalmadı geride. Biletsiz birer yolcu hepsi.  Seçimlerini yaptılar ve yol aldılar. Zaten hepimiz seçimler yapmıyor muyuz? Her zaman seçimlerimiz bize ışık oluyor ya da bizi karanlığa gömüyor. Gidenlere gönderdiklerime kızmıyorum artık. Onları bir hediye paketinde sunmuşum kendime. Ama şimdi neredeler ne yapıyorlar biliyor muyum? Ya da bilmek istiyor muyum? Çocukluğumun en masum yerlerinde birer anılar şimdi. O zamanlar gitmelerini istemezken biletini bile kesmeden gönderdiğim insanlar… bu da bir seçimdi. Ama iyi ki de göndermişim. Beni ben olmaktan alan insanlar… varlıkları beni esir eden sevilmeyi bilmeden sevdiğim o insanlar… başka yüzleri unutturan bu insanlar doyasıya “seviyorum” diyebilirler mi? Kanıyor işte tekrardan yaram. Yaralarımla büyüdüm şimdiye kadar. Kabuk bağlamalarına göz yumdum bir daha kanamayacakları umuduyla. Salıncakta sallandığım, söylediğim o şarkıları, çocuksu aşkları, çocuksu gülüşleri kenara bıraktım ben. Kirli sayfalarım yer vermiyor temizlerine. Ama yine de asil bir insanım ben. Ve siz soylu dilencilerim korkmayın. Nefreti yakınımda tutmuyorum ben. Bu ayakta duruşum size en büyük darbe bana ise en büyük mucize. Ve siz soylu dilenciler tek dileğim hüzün yüzünüze bulaştığında size merhaba diyebilmek. Unutmayın herkes soyluluğunuzu överken bu asil gerçeği yüzünüze vuran tek insandı...