SOYLU DİLENCİLER
Sevgiye açız
çoğu zaman. Ama yine de hep beraber verdiğimiz savaşlar var. Zaten yaşam bu
savaşlardan ibaret değil mi? Kimi zaman çok sevdiklerimiz terk eder. Peki sonra
gözden akan yaşların, kalplerdeki telaşların, olur olmaz serzenişlerin, son
bulan gülüşlerin hesabını kim verir ki? Gidenler yara açıp gidiyor evet ama
kalanlar hiç acıtmıyor mu? Bir süre sonra biz kalanlardan gitmeyi seçiyoruz ve
kalpler tekrar telaşa kapılıyor. En sonunda gidecek biri kalmıyor bile.
Üzülüyor üzüyor, yara alıyor yara açıyoruz. Hayat işte böyle akıp gidiyor. Bu
hayatta kazanacağımız en büyük zafer kendimizi kişiliğimizi koruyabilmemiz
aslında. Gidenler çoktan gitti çünkü. İsimleri bile kalmadı geride. Biletsiz
birer yolcu hepsi. Seçimlerini yaptılar
ve yol aldılar. Zaten hepimiz seçimler yapmıyor muyuz? Her zaman seçimlerimiz
bize ışık oluyor ya da bizi karanlığa gömüyor. Gidenlere gönderdiklerime
kızmıyorum artık. Onları bir hediye paketinde sunmuşum kendime. Ama şimdi
neredeler ne yapıyorlar biliyor muyum? Ya da bilmek istiyor muyum? Çocukluğumun
en masum yerlerinde birer anılar şimdi. O zamanlar gitmelerini istemezken
biletini bile kesmeden gönderdiğim insanlar… bu da bir seçimdi. Ama iyi ki de
göndermişim. Beni ben olmaktan alan insanlar… varlıkları beni esir eden
sevilmeyi bilmeden sevdiğim o insanlar… başka yüzleri unutturan bu insanlar
doyasıya “seviyorum” diyebilirler mi? Kanıyor işte tekrardan yaram. Yaralarımla
büyüdüm şimdiye kadar. Kabuk bağlamalarına göz yumdum bir daha kanamayacakları
umuduyla. Salıncakta sallandığım, söylediğim o şarkıları, çocuksu aşkları,
çocuksu gülüşleri kenara bıraktım ben. Kirli sayfalarım yer vermiyor
temizlerine. Ama yine de asil bir insanım ben. Ve siz soylu dilencilerim
korkmayın. Nefreti yakınımda tutmuyorum ben. Bu ayakta duruşum size en büyük
darbe bana ise en büyük mucize. Ve siz soylu dilenciler tek dileğim hüzün
yüzünüze bulaştığında size merhaba diyebilmek. Unutmayın herkes soyluluğunuzu
överken bu asil gerçeği yüzünüze vuran tek insandı...
iyiymiş bu :)
YanıtlaSil